skip to main |
skip to sidebar
'’Ben
Morena Dağlarında, hatta seferlerimizin toplam süresi boyunca, olsa
olsa iki ay dolaştım; sen ise cezireyi vaat edeli yirmi yıl olduğunu
söylüyorsun, öyle mi Sancho? Bence sen, sendeki paramın, olduğu gibi
senin ücretine sayılmasını istiyorsun; eğer öyleyse, istediğin buysa,
veriyorum, al, güle güle harca. Böyle kötü bir silahtarım olacağına,
yoksul, meteliksiz kalayım, daha iyi. Söyler misin,
ey gezgin şövalyeliğin silahtarlık yasalarının saptırıcısı, sen
herhangi bir gezgin şövalye silahtarının, efendisiyle, ayda şu kadar
para verirseniz hizmet ederim pazarlığına giriştiğini gördün mü, okudun
mu? Serseri, sefil herif, canavar - sen bunların hepsisin çünkü- gezgin
şövalye tarihlerinin engin denizine bir dal bakalım; eğer senin bu
söylediklerini söylemiş veya düşünmüş olan bir tek silahtar bulursan,
gel suratıma çarp, üstüne dört kere nanik yap. Boz eşeğinin dizginine,
veya yularına asıl ve evine dön; çünkü benimle birlikte bir tek adım
daha atmayacaksın bundan böyle. Ey, tuz ekmek haini! Ah, yersiz vaatler!
Ey, insandan çok hayvan adam! Tam ben seni mevki sahibi yapacakken,
karına rağmen senyörlüğe getirecekken, gidiyorsun, öyle mi? Tam ben seni
dünyanın en güzel ceziresinin başına getirmeye kesin karar vermişken
gidiyorsun, öyle mi? Kısacası, senin de daha önce söylediğin gibi, eşek
hoşaftan ne anlar? Eşeksin, eşek kalacaksın ve eşek olarak ömrünü
tamamlayacaksın; çünkü bana kalırsa hayvan olduğun senin kafana dank
etmeden, ömrün sona erecek.'’
Don Kişot
Cervantes
0 yorum:
Yorum Gönder