7 Mayıs 2011 Cumartesi

UYKU CÜCESİ





Bir varmış bir yokmuş, Evvel zaman içinde kalbur saman içinde Uykular ülkesinde, uykuların en derin yerinde bir uyku cücesi varmış. Uykular ülkesindeki evinde sabah akşam uyuklarmış. Dünya üzerindeki çocuklardan biri uyumak istemediğinde uyku cücesinin kulakları çın çın çınlar, gözleri fal taşı gibi açılır, yerinden fırlayıp o çocuğun bulunduğu eve gidermiş. Çocuğun odasına girdiğinde, elindeki değneği çocuğun gözlerine doğru uzatır, kirpiklerine bir iki kere vururmuş. Böylece uyumayan çocuk,horul horul uyurmuş.

Günlerden bir gün Barış adlı bir çocuk televizyonun karşısında biraz fazla kalmış, böyle olunca da uyku saatini kaçırmış. Bu sırada uykular ülkesindeki uyumakta olan uyku cücesinin kulakları çınlamaya, gözleri faltaşı gibi açılmaya başlamış. Hoplamış, zıplamış bir adımda Barış’ın odasına gelmiş. Elindeki uyku değneğini çocuğun gözlerine doğru uzatıp, kirpiklerine bir iki kere vurmuş. Barış gözlerini daha çok açıp uyku cücesine bakmış. Uyku cücesi elindeki değneği tekrar ona doğru uzatmış, Barış değneği eliyle şöyle bir tutmuş ve gülmeye başlamış. Uyku cücesinin başına daha önce hiç böyle bir şey gelmemiş, o yüzden şaşırmış, afallamış değneğini Barış’ın elinden almak için çekmiş. Barış kıkır kıkır gülmeye başlamış. O kadar çok gülüyormuş ki, uyku cücesi telaşlanmış. Çünkü biraz sonra Barış’ın annesi odanın kapısını açmış. Uyku cücesi kendini yatağın altına atıp, saklanmış. Günün birinde çocukların dışında biri uyku cücesini görürse, bir daha uykular ülkesinden çıkamazmış.

Annesi Barış’ı yanaklarından öpmüş ve uyuması için ona bir masal anlatmış bu arada bizim uyku cücesi, annenin anlattığı masaldan çok etkilenip, yatağın altında uyuyakalmış. Bir saat kadar sonra Barış yatağından aşağı inmiş, uyku cücesinin kulağının dibine yaklaşıp “Aaaaaaaaa” diye bağırmış. Uyku cücesi aniden uyanınca kafasını yatağa çarpmış sonra da Barış’ın ağzını kapatmış. Barış ağzı kapalı olduğu halde gülmeye devam etmiş, o kadar çok gülüyormuş ki, Uyku cücesi Barış’ın annesi odaya tekrar gelir diye telaşa kapılmış. Hayatında ilk defa bir çocuğu uyutmayı başaramıyormuş. Barış’ın karşısına çıkıp, eliyle sus işareti yapmış, Barış susmuş, ondan sonra takla atmaya başlamış, Barış merakla onu izliyormuş, uyku cücesi birden bire Barış’ın yanına hoplayıp, gözkapaklarını elleriyle çekiştirmeye başlamış, Barış gözlerini açmaya çalışıyor, uyku cücesi kapatmaya çalışıyormuş.

Birkaç dakika sonra uyku cücesi Barış’ın gözkapaklarını bırakmış. “Sen neden uyumuyorsun çocuk”? diye sormuş ona. Çocuk biraz da ağlamaklı gözlerle ona bakmış :”Sen kimsin “? Demiş. Uyku cücesi,: “Ben yku cücesiyim, uyuyamayan çocuklara masal anlatır, değneğimle göz kapaklarında dolaşır, onları uyuturum “ demiş.
Barış tekrar kıkır kıkır gülmeye başlamış.” İyi ama ben bütün gün uyudum zaten, o yüzden uyuyamıyorum “ demiş. Sahiden de Barış o gün okuldan geldikten sonra biraz yatmış ama 6 saattir uyuyormuş zaten, uyku saati biraz karıştığı içinde şimdi uyuyamıyormuş işte….

Uyku cücesi ona uyku saatlerine dikkat etmenin ne kadar önemli olduğunu anlatmış bütün gece. Çocukların günde en az 12 saat uyumaları gerektiğini, uyku düzenlerini bozduklarında işlerin karışacağını anlatmış. Barış ile birlikte gün ışıyana kadar konuşmuşlar. En sonunda Barış sabaha karşı uyuyakalmış. O gece Barıştan başka hiçbir çocuk uykusuz kalmamış, uyku cücesini bu yüzden çağıran olmamış.

Uyku cücesi ise hayatında ilk defa karşılaştığı bu olay sayesinde o gece yeni bir şey öğrenmiş. Şimdi nerede miymiş ? Tabiî ki uykular ülkesinde, aranızdan biri uykusuz kalırsa bir gece yanınıza gelecek, küçücük değneğini gözlerinizde gezdirecek, size masallar anlatacakmış…
Şiiişşşttt uyku cücesi şu anda uyuyor, sessiz olun çocuklar…


ALINTI

0 yorum:

 
2009 Template Scrap Rústico|