Ev, bir yaşama biçimi midir?
Yoksa başımızı sokacak bir yer mi?
Giyinmek, yakışanı giyerek göze hoş gelmek midir?
Yoksa sadece bulduğunu üstüne atarak örtünmek mi?
Otomobil, güvenliği, duruşu, şekli ile seni taşıması mıdır?
Yoksa sadece ayağını yerden kesen bir şey mi?
İş, isteyerek yaptığınız, severek gittiğiniz bir yer mi?
Yoksa sadece parası için gitmek zorunda olduğunuz bir yer mi ?
Sözün özü; birincisinde yaşadığınız hayatı sürer diğerinde ise süründürürsünüz
Zira üç günlük dünyayı güzelleştirmek de elimizde, zehir etmek de
Yazın kendini hissettirmeye başladığı günlerde, eğer evinizin balkonunu ya da bahçenizi temizlemek ve akşam oturmalarınıza bir mekan oluşturmak gibi bir heyecan varsa içinizde;
bu sevmektir hayatı
Yazlık kıyafetlerinizi çıkartırken çok severek aldığınız ve unuttuğunuz bir gömlek yüzünüze bir hoşluk bırakıyor ve bir an önce giymek için içinizde bir kıpırtı duyuyorsanız;
bu giyinmektir hayatı
Bir Pazar sabahı, evinizin önünde eşiniz ve çocuklarınızla arabanızı kendiniz yıkamak geçiyorsa içinizden ve hafta içinde bunun için özel yıkama aparat ve deterjanı almak için zaman harcamışsanız kendinize,
bu sürmektir hayatı
Ve bütün bunları paylaşmak adına, balkona çağırdığınız eşiniz/sevdiğiniz gelir ve aynı heyecanı paylaşırsa sizinle,
Giydiğiniz yazlık kıyafeti nasıl olmuş diye sorduğunuzda, çok yakışmışı duymuşsanız içinizde
Siz arabayı yıkamaya çıkarken hadi ben de çay getireyim diyerek gözlerinin içi ile güldüyse yüreğinize
Bu hayatın kıymetini bilin ve tuttuğunuz yerden bırakmayın işte
Çünkü bu; hayatı en huzurlu şekilde sürmektir
Eğer bunların hiçbirinin sizin için hiçbir anlamı yoksa,
Bilin ki bu da hayatı sadece sürüklemektir.
Alıntı
1 yorum:
çok güzel bi yazı paylkaştığıniçin teşekkürler biraz ondan biraz ondan var tam ortadayım
Yorum Gönder